26 Haziran 2008 Perşembe

YAŞASIN TATİL

Çiçeklerim karne aldılar ve 4.sınıf oldular.
Tabi bazıları çok sevindi, bazıları az... bazıları da üzüldü.
Üzülmenin ancak çalışmalara yansıtılarak bir anlam kazanacağını konuştuk. Ne kadar anlaşıldı tatil dönüşü belli olacak.
4.sınıf olmanın önemi ve farkı üzerinde durduk.
İnşallah tüm öğrencilerim aynı ehemmiyeti göstererek hazırlnacaklar bu zor sınıfa.
Tatil demek okumaktan, çalışmaktan vazgeçmek demek değil tabi ki.
Aksine daha geniş bir zamanda daha çok kitap okunup, daha rahat çalışmalar yapılabilir.
Tabi tatilin tadını da çıkararak.
Herşeyde denge önemli, bu konuda da değerli velilerime iş düşüyor, yavrulamıza rehberlik etmede dikkatli olalım, onlara yol gösterelim.
.............
Tüm öğrencilerimi yaptıkları çalışmalardan dolayı kutluyor, önümüzdeki seneye dinlenmiş, eğlenmiş ve de 4.sınıfa hazır olmuş bir şekilde bekliyorum.

HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUM

KALBİNİZ HEP SEVGİ DOLU OLSUN

BENİM OLMADIĞIM YER VE ZAMANLARDA DA ÖĞRETTİKLERİMİ UYGULADIĞINIZI, BENİ UNUTMADIĞINIZI BİLDİĞİMDEN ÇOK MUTLU OLUYORUM.....

23 Mayıs 2008 Cuma

YAZ GELDİ


Yaz geldi beden eğitimi derslerimizi bahçede yapmaya başladık.
Dünkü dersimiz çok eğlenceli geçti ama çocuklar biraz yoruldu sanırım.
O kadar istemelerine rağmen "Bir daha çıkmayalım öğretmenim" demelerine çok şaşırdım.
Dinlenince fikirleri değişecek mi bilmiyorum.....


Birinci sınıflara da yardımcı oluyoruz. Artık ağbi/abla olduk ya:)
Büyüdüler çiçeklerim, gözümün önünde serpildiler.

Onların büyüdüklerini gördükçe hem seviniyorum, hem üzülüyorum.

Büyüdükçe ayrılma vaktimiz yaklaşıyor da ondan.

ÇİÇEKLERİM SİZİ ÇOK SEVİYORUM

20 Mayıs 2008 Salı







25 Nisan 2008 Cuma

BESLENMEDE NELER VAR?

Çocuklarda beslenme bozukluğu nasıl anlaşılır?

Çocuklarda enerji ve besin öğelerine gereksinimin karşılanması büyük önem taşır.
Beslenme yetersizliği ve dengesizliğine bağlı çeşitli sağlık sorunları ile karşı karşıya kalırız.
Çocuklarda sağlık sorunu malnütrisyon deyimi ile tanımlanır.
Çocuklardaki malnütrisyon, büyüme ve gelişmenin ölçülmesi, klinik muayeneler, biyokimyasal testler ve beslenme alışkanlıkları ile ilgili etmenlerin araştırılması ile saptanır.
Çocuklar 8. aydan sonra hemen hemen her şeyi yiyebilir hale gelirler.
Bu aydan sonra çocuğa yavaş yavaş farklı yemek grupları tattırılmalıdır.
1 yaş ve sonrasında ise çocuğun yaşına göre alması gereken enerji, protein, yağ, karbonhidrat ve vitaminlerde farklılık gösterir.
Yaş ilerledikçe çocuğun alması gereken enerji miktarı artar.
Bu enerji miktarı çeşitli besinlerle karşılanmalıdır.
Eğer çocuk sadece birkaç besine veya tek besine yoğunlaşıyorsa beslenme bozukluğu ile karşı karşıya kalmış olabiliriz.
Örneğin bazı çocukları sadece süt ve süt ürünleri yerler sadece sütlü gıdaları tüketmek çocukta demir eksikliği başta olmak üzere bir çok vitamin ve mineral eksikliğine neden olur.

Beslenme bozukluğu büyümeyi nasıl etkiler ve ergenlikte ne tür sorunlara yol açar?

Çocuğun beslenmesinde amaç; normal sağlıklı büyüme ve gelişmeyi sağlamaktır.
Büyüme ve gelişme, insan yavrusunun hücresel aşamadan yetişkinliğe doğru süreli, dinamik değişim sürecidir.
Büyüme ve gelişme deyimi fiziksel ve zihinsel değişim süreçlerini kapsar. Böylece çocuğun beden ölçülerini artan, hücrelerin yapıları ve işlevleri, motor ve biliçsel yeteneklerini, duyusal coşkusal ve sosyal davranışları olgunlaşır. Ergenlikte bu süreçlerin sağlıklı geçirilmesi gereken bir dönemidir.
Ergenlik dengesiz ve yetersiz beslenme yukarıda belirttiğimiz konularda problem yaratır ve gelişim sürecini durdurur.

Beslenme bozukluğunu sadece zayıflık olarak algılamak doğru mu?

Beslenme bozukluğu sadece zayıflık olarak algılamak doğru değil.
Çocuğun yaşına göre olması gereken ideal kilonunu alt ve üst sınırı vardır.
Bu sınırlar içerisinde ve her besinden yeterli miktarda besin tüketiliyorsa çocuk yeterli ve dengeli besleniyor ve gelişiyor demektir.
Aşırı zayıf olmak nasıl bir beslenme ve büyüme sorunu ise aşırı kilolu olmakta beslenme bozukluğu olarak tanımlanır. Aşırı kilo çocuğun zihinsel ve bedensel aktivitesini düşürür.

Yediği halde kilo alamayan çocuklarda bu gruba giriyor mu?

Çocukların yediği halde kilo almaması araştırılması gereken bir konudur.
Çocuk yediği halde ideal kilosunun çok altında ise troit hormonlarına ve gaitada tenya ve parazit bakılması gerekirse daha ayrıntılı test yapılması gerekebilir.

Beslenme bozukluğu yaşayan çocuklarda nasıl bir tedavi uygulanıyor?

Beslenme bozukluğu yaşayan çocuğun ilk önce bu sorunu neden yaşadığını beslenme bozukluğunun beslenememesinin sağlık açısından bir nedeni var mı vücutta herhangi bir enzim eksikliğine dayanıyor mu bunların araştırılması gerekir. Daha sonra çocuğun besinlerinin zenginleştirilmesi, yeni tatları seveceği şekilde sunulup denetilmesi farklı besin gruplarının yavaş yavaş seveceği şekilde alıştırılması gerekir.










24 Nisan 2008 Perşembe

Çok güzel ve eğlenceli bir bayram gününü daha geride bıraktık.
Öğretmen arkadaşlar ve çiçeklerimizin eline diline gönlüne sağlık çok çalışmışlar. İşin mutfağını bildiğim için ne kadar emek verildiğini de biliyorum,
gerçekten çok güzeldiler, hepsi ayrı ayrı.

Tabi gösteriler esnasında esas misafirimiz de geldi:SARIGÜL
Vee..

Aynur öğretmen günün kahramanı seçildi:)

Latin dansların şahanesi....

Daha neler vardı neler ama bazılarını toplumda nasıl davranılması gerektiğini anlatırken ancak bu kadarını çekebildim. (Öğrenciler değil sakın yanlış anlamayın büyümüş görünen küçükleri eğitmek çok zaman alıyor da.

...........

Benim çiçeklerimin çoğu yoktu programda.

Gözlerim hep onları aradı:)

Nerelerdeydiler bakalım:)

19 Nisan 2008 Cumartesi

HEDİYELEŞME ETKİNLİĞİ

Hedef: Öğrencilerin arkadaşlıklarını pekiştirmek, birbirlerine olan sevgilerini arttırmak.
Hedefe 100'de 90 ulaşabildik.
Şöyle bazı öğrenciler limiti aşarken bazıları da limitin çok altında hediye almıştı, haksızlık oldu biraz sanırım ama..
Ben gerekli uyarıları yapmıştım gerisi ebeveynlerin işi.
Burda çocuklarında bir kabahati yok tabi.
......
Neyse oldukça güzel oldu dediğim gibi.
Birbirlerine sımsıkı sarıldıkları anlar süperdi.
İnşallah tüm çiçeklerim hediyelerini beğenmiştir.



















13 Nisan 2008 Pazar

GÖREVLER

Buse ve Kerem dolap düzenlerken.
Çiçeklerim görev almaya çok meraklılar.
Bir kağıdı dağıtmak için parmak kaldırışlarını görseniz, bazen kızıp sinirlendiğim oluyor ama çoğunlukla onların istekli olmalarına hayran oluyorum, hoşuma gidiyor.
Mümkün oldukça onların isteklerini önemsiyorum.(Alakasız olanlar hariç)
.........
Hayat Bilgisi dersindeki güncel konuları konuşurken onları bir görseniz, gerçekten görülmeye değerler.
.........
İnsanları uzaktan gözlemlemeyi, irdelemeyi, dahası psikolojiyi çok severim zaten.
Çiçeklerimi izlerken insanın karakterinin ne kadar erken yaşlarda şekillendiğini görüyorum.
.......
Ayrıca ailenin, ailedeki huzurun çocukların gelişimindeki payının ne kadar çok olduğunu da görüyorum.
Huzursuz ortamda yetişen çocuk sınıftada gergin, mutsuz, agresif..
Hatta mutlu olan çocuk birden ani değişimler gösteriyor, araştırınca altından ailevi bir sorun çıkıyor.
........
Maslovun hiyerarşisindeki gibi bazı ihtiyaçları karşılanmayan çocuk kendini gerçekleştiremiyor.
Diğer bir deyişle kendisine Allah tarafından verilen insan olma özelliğini ve gerekliliğini tüm güzellikleri ile yaşayamıyor.
..........
Felsefi boyutunu kapatıyorum, çok açılmışım.
..........
Kısaca huzur+mutluluk+sağlık+çalışma+inanç=başarı
.........
BAŞARI DOLU GÜNLER DİLİYORUM ÇİÇEKLERİME

"İKRA"

İlk derse girişte 10 dakika okuma yapıyoruz.
Herkes okuyor...
Gerçekten okuyanlar ve okuyormuş gibi yapanlar da var ama zamanla onlar da gerçek okuyanların rasında olacaklar.
Gerçekten okuyanlar kendini kitabın seyrine kaptırınca bırakmak istemiyorlar.
Onların isteğini görünce çok mutlu oluyorum.
Asıl hedeflenen de bu zaten: öğrenme isteği uyandırmak...

2 Nisan 2008 Çarşamba

ÇİÇEKLERİM EVE GİDİYOR


Merdivenlerimiz o kadar dar ki, biri inerken bir diğeri yanından çıkamıyor.
O giriş çıkışlar bir işkence...
Ezilecekler diye çok korkuyorum.
Hele bazı öğrenciler dur bilmiyor.
Kural tanımıyor.
Birinci sınıflar için çok zor.
..........
Bizim kuralımız: Sağ taraftan inip sağdan çıkmak, trafikteki gibi..
Her öğrenciyi uyarıyorum, girip çıkarken: "DUVAR KENARINDAN" diyerek.
.......
Yüzlerindeki yorgun gülümsemeye de hayranım.
Bazen bu hallerini çok arıyorum.
PITIRCIKLARIM BENİM.....

28 Mart 2008 Cuma

TEFTİŞ EDİLDİK




Bugün çok ilginç birgündü.
Nasıl mı?
Herşey yolundaydı. Sabah sınıfa erken geldim. Masa örtülerini serdim. Hepsini bitiremedim. Tören için aşağıya inmem gerekiyordu.
Elimdeki poşeti taşımıyayım diye masanın üzerine bıraktım.
İçimden bişey olur mu diye düşünürken andımız için hazırlıkların başladığını duydum. Aceleyle indim.
Hemen snıfa nöbetçi öğrencileri gönderdim.
Andımız bitince sınıfa çıktık. Poşet karışık görünüyordu bir baktım ki: İçinde eşimin dün fuardan aldığı hatıra para yok....
Ay birden başım döndü. İnanamadım poşeti boşalttım ama yok yok yok. Nöbetçilere sordum "Biz görmedik" dediler.
Karşı sınıfın nöbetçileri "İki sabahçı öğrenci önce bizim sınıfa sonra sizin sınıfa girdi" dediler.
Kim olduklarını anlamaya çalıştım net isim söyleyemediler.
O arada ders var, bişey yapamıyorum.
Tam öğrencilerle konuşurken müfettiş geldi.
Moral sıfırdı bende.
.......
Hayat devam ediyor, ders devam ediyor, üstelik teftiş devam ediyor.....
............
Teftiş nasıldı?
*İyiydi: Çiçeklerim çok rahattılar.
*Kötüydü: Çok basit sorularda takılıp kaldılar
*Eğlenceliydi: Müfettişimiz çok heyecanlı bir ders işledi.
*Kapsamlıydı: Her dersten ve her konudan sorular vardı.
*Bütüne Yönelikti: Benim olmadığım zamanlarla ilgili olayları da kapsayan sorular sorulunca boşlukta kaldım.
........
ÇİÇEKLERİM NASILDI?
Bence iyi.
Hele Tayfun sınırlarını zorladı. Çok aktifti.
İlk derste biraz gergindiler sonrakilerde biraz daha rahatladılar.
Bazı soruları bildikleri halde bocaladılar.
Hele "Cumhuriyet ne zaman ilan edildi?" sorusunda bocalayınca çok üzüldüm.

Müfettişimiz(Maksut Bey) benim ağzımdan konuşup "Ben size bunu öğretmiştim aslında, üstelik kaç kere üstünde durdum" deyince gülmeye başladım. Tam da demek istediklerim bunlardı.
Hem de nasıl çok üstünde durduğum bir konu..
Cümle tamamlama da iyiydiler. Zaten desin büyük bir çoğunluğu cümle tamamlamayla geçti.
Noktalama işaretleri vardı.(Yukarıda resimdeki cümleleri yazdırdı)
Konuşurken cümlelerin sonuna gelecek olan işaretleri hep doğru söylediler, ancak iş yazmaya gelince takılmışlar. Teftiş sonrası kontrol ettim.
Ama tekrarları arttırarak pekiştireceğiz bunu da.
.........
Hayat Bilgisinde de oldukça iyiydiler.
Konuları hatırlıyorlar ve doğru cevaplar verdiler.
Zaten Maksut Bey çok güzel yönlendirerek hatırlatmalar yaptı.
........
Matematik te iyiydi.
Alakasız bir iki hata oldu. Ama dikkatleri biraz dağıldı belki ondan yoksa bilebilecekleri şeylerdi kesinlikle.
........
Beden, resim, müzik konularını bile sordu. Tabi çiçeklerim yine çok iyiydiler. .......
Müzikten parçaları notalarıyla seslandirerek bulmalarını istedi. Süperdiler. Hepsini buldular.
.......
Kulüplerle ilgili bile sorular sordu.
Nasıl seçildiniz?
Başkan ve başkan yardımcısı kim?gibi sorular...
Kütüphane Kulübü ile ilgili bir karışıklık oldu.
Kulüp öğrencileri ben yokken seçilmiş ve bir ceza sonucu görev kulüp öğrencilerinden alınarak başka öğrencilere devredilmişti.
Fatura bana kesildi sanırım ama neyse...
Zaten durumun ne kadarı bana ait, ne kadarı değil kestirmek çok zor.
Gerçi müfettişimiz çok ustaydı,gerçekten.En uygun sıfat bu olur sanırım: USTA
.........
Yaşadığım en ilginç teftişti. Sınıfı baştan aşağı elekten geçirdi müfettişimiz. Bu kadar zamanda bu kadarını beklemiyordum. Dediğim gibi USTALIK bu...
Bana "Benim öğretmenliğimi beğenmediniz siz" deyince çok şaşırdım.
Ne münasebet..
Ne haddime yılların öğretmenini,müfettişini ben nasıl beğenmem. Aksine çok güzeldi bence, neden öyle söylediğini pek anlamlandıramadım.
Belki yüzüm biraz asıktı sabahki olaydan dolayı ondan olabilir.
Halbuki müfettişimizle çok çok eğlendik. Sormak istediğim soruları bile sordum.
Velilerle ilgili konuştuk. Kendi hayatından bile örnekler verdi.
Birçok konu da hemfikir olduğumuzu gördüm.
En çok ta müfettişimizin İNSANA DEĞER VEREN biri olduğunu gördüm.
Bu beni çok sevindirdi.
Öyle bir hava yaşattı ki sınıfta sanki O bizi değilde biz Onu denetliyormuş gibi oldu. Ayy hayran oldum. Teknik taktik yöntem süper.
Hayatta bunu başarmak çok zor gibi geliyor.
Belki yıllar bize de bu özelliği bahşeder.
Ben Yasemin olarak bu olgunluğa adayım... Çok çok çok isterim..
............
Ne kadar güzel birşey yaa: Müfettişle sınıfta, derste eğlendik diyebiliyorum. Eskiden olsa böyle söylenebilir miydi? Hiç sanmıyorum.
Çok şanslıyız.
..........
Ayrıca Maksut Bey tarafından ŞİŞLİ İLÇESİ en genç bayan öğretmeni seçilmiştim, iki yıl önce seminer döneminde.
EEE yaşlandık artık tabi. Aradan çok şey geçti, çok şey değişti.
ANNE oldum mesela.
.........
Keşke sabahki olay olmasaydı hala çok üzgünüm...
O benim için çok değerliydi.
Mali değeri şekli şemali hiç bişey...
Üzerindeki yazı: AŞK KAİNATIN YARADILIŞ SEBEBİDİR...
ooofff OF.
........
Ayrıca bugün sınıfımız en temiz sınıf seçildi.
Yaşasııııın.




Çiçeklerim, TEMİZ ÇİÇEKLERİM benim.


Ayrıca bu konuda Hamiyet SEYMANER'İ de kutluyorum. Sınıfın temizliğinden sorumluydu bugün ve çok başarılıydı.

SONUÇ:" ÇİÇEKLERİM SİZİ ÇOOOK SEVİYORUM.
HEPİNİZİ KOKLAYARAK ÖPÜYORUM"


ÖĞRETMENİNİZ.........

24 Mart 2008 Pazartesi

TAM İSTEDİĞİM FEEDBACK



Hedefi tam 12'den vurmuşum..

Hayat Bilgisi dersi için her sabah sevgi sözcükleri yazıyoruz.

Öğrencilerimden Kübranur AKKABAK bir yazısında amacıma ulaştığımı gösterdi. Yazıyı aynen aktarıyorum:

SEVGİ SÖZCÜKLERİ

Öğretmenimiz ilk geldiğinde sevgi sözcükleri yazdırırdı. Ama ben bunları neden yazdığımızı bilmiyordum.

Birgün bir arkadaşımız öğretmenimize:

- Öğretmenim neden bu sevgi sözcüklerini yazıyoruz? diye sordu

Öğretmenimiz cevap verdi:

-Çünkü bu sevgi sözcüklerini annenize, babanıza, ağabeyinize, ablanıza, kardeşlerinize..... sevdiklerinize söyleyin diye size yazdırıyorum, dedi.

SEVGİ SÖZCÜKLERİMİZDEN ÖRNEKLER:

Benim küçük bebeğim, gülüm, meleğim, gül parem, dünyalar güzeli, prensesim, en iyi dostum, şekerim, küçük kraliçem, canım kardeşim, hayatım, gül papatyam, biricik aşkım, güzel gözlüm, canım babam, hayatım, canım kardeşim, bal çiçeğim, canım, canım öğretmenim, benim biricik anneciğim, kırmızı gülüm, heyecanım, sevgi kelebeğim, ilk aşkım, binbir çiçeğim,sünbülüm, menekşem, pırıltım,gözümün nuru, herşeyim, güneşim....

23 Mart 2008 Pazar

1.TAYFUN KESKİN 45
2.NERİMAN ÇİFTÇİ 15
3.DİLAN AKGÜL 85
4.CEMALCAN BAŞ 95
5.FURKAN KARAÇAL 100
6.RECEP DOĞAN 95
7.TUFAN İZGİ 100
8.EBRU ÇELİK 100
9.NURCAN ARPAÇ 80
10.HASAN ARPAÇ 45
11.İBRAHİM AKSOY 35
12.RABİA OTUR -
13.SENANUR YÖNDEM 45
14.HANDENUR DİNÇER 90
15.ZEHRA DERİNCE 70
16.KÜBRANUR AKKABAK 90
17.ÖZNUR SARI 48
18.ÖZCAN TAFLAN 85
19.FURKAN UZUNYURT 63
20.BUSE CAN 70
21.S.BERK CİHANGİROĞLU 85
22.SULTAN BİRCAN 80
23.MUSTAFA CANBAZ 45
24.KENAN EYİ Devamsız
25.SAMET BÜLBÜL 80
26.UĞURCAN ZEYLİ 85
27.ALİ BERTUĞ BAĞCI 78
28.BURCU BAREL 45
29.KADER ŞAHİN 21
30.A.ABDULLAH KESKİN 55
31.HAMİYET SEYMANER 10
32.KEREM GÜNDOĞDU 80
33.BERKANT CEYLAN 50

21 Mart 2008 Cuma

Sınıfımızdan




13 Mart 2008 Perşembe

HEPİMİZ ÇOCUKTUK....




Ala Geyik
(Ziya Gökalp)
Çocuktum, ufacıktım,
Top oynadım,acıktım.
Buldum yerde bir erik,
Kaptı bir Ala Geyik.
Geyik kaçtı ormana,
Bindim bir ak doğana.
Doğan, yolu şaşırdı,
Kaf Dağından aşırdı.
Attı beni bir göle;
Gölden çıktım bir çöle,
Çölde buldum izini,
Koştum, tuttum dizini.
Geyik beni görünce,
Düştü büyük sevince.
Verdi bana bir elma,
Dedi, dinlenme, durma.
Dağdan yürü, kırdan git,
Altın Köşke çabuk yet.
Seni bekler ezeli,
Orda dünya güzeli.
Bin yıllık çile doldu!
Bunu dedi, kayboldu.
Yedim sırlı elmayı,
Gördüm gizli dünyayı.
Gündüz oldu, geceler;
Ak sakallı cüceler,
Korkunç devler hortladı,
Cinler, cirit oynadı.
Kesik başlar yürürdü,
Saçlarını sürürdü.
Bir de baktım, melekler,
Başlarında çiçekler.
Devlere el bağlıyor,
Gizli gizli ağlıyor.
Kılıcımı çıkardım,
Perileri kurtardım.
Kurtardığım periler,
Adım adım geriler,
Kanadını açardı,
Selam verir, kaçardı.
Az, uz gittim, dolaştım,
Altın Köşke ulaştım.
Bir kapısı açıktı,
Öteki kapanıktı.
Kapalıyı açarak,
Açığa vurdum kapak.
At önünde et vardı,
İt, ot yemez ağlardı;
Otu ata yedirdim,
Eti ite yedirdim.
Açtım bir elmas oda;
Dev şahı uykuda
Gördüm, kestim başını,
Dedim, Ey dev nerede?
Nerede Dünya Güzeli?
Dedi, Elinde eli!
Döndüm, baktım.
Bir Kırgız
Elbiseli güzel kız.
Durmuş, bakar yanımda,
Şimşek çaktı canımda.
Güldü, dedi, Türk Beyi!
Tanıdın mı geyiği?
Kimse, beni bu devden
Alamazdı.
Ancak sen,
Kaya deldin, dağ yardın,
Geldin, beni kurtardın.
Ah o imiş anladım,
Sevincimden ağladım,
Dedim, Turan Meleği!
Türkün yüce dileği!
Yüz milyon Türk bu anda
Seni bekler Turanda.
Haydi, çabuk varalım,
Karanlığı yaralım;
Sönük ocak canlansın,
Yoksul ülke şanlansın
İndik, iti okşadık,
At sırtına atladık.
Geçtik nice dağ, kaya,
Geldik Demirkapıya.
Kapanması, çok yıldı,
Açıl! dedim, açıldı.
Yol verince gizli yurt,
Aldı bizi Bozkurt,
Kaf Dağından geçirdi,
Türk Eline getirdi.

SON KARARINIZ MI?

Bugün okula yine bir gül geldi; SARIGÜL.
E bu sefer çok güzel haberler getirmiş: OKULUMUZ YIKILIYOR.
Yerine daha büyük ve etütlü bir okul yapılacakmış.
.........
Habersiz bir baskın oldu, başkanımızın misafirliği ama sevindirdi doğrusu.
Gerçi her olaya, herşeye hemen sevinip hemen üzülmemek gerek.
Rabbim hayırlısını versin.
Çiçeklerim için, benim için,kuzucuğum için,velilerim için, idaremiz için... herkes için hayırlısı olsun.
...........
Benim üzerinde durduğum ve esasen istediğim şey ÇİÇEKLERİMİN ÇALIŞMA AZMİNİN ARTMASI....
Eğitim ortamının iyileştirilmesi tabi ki çok önemli ama kıymeti bilinirse.
.........
Kıymeti nasıl bilinir?
Daha çok çalışarak.
Çok klasik oldu söylenişi, DAHA ÇOK ÇALIŞMAK.
Ama asıl önemlisi hergün ve düzenli çalışmak.
Hergün ödevlerin yapılması ve bir sonraki güne hazırlanılması.
........
Bol bol kitap okunması.
Kitap okuma etkinliğinin kazandırdıkları o kadar çok ki.
Sadece Türkçe dersi için değil diğer dersler için de önemli. Anlama ve algılama için önemli. Hayat için önemli.
.........
Yeni okul fikri heryeni şey gibi heyecanlandırıcı.
Zaman ne gösterir kime kısmet olur kime olmaz bilinmez.
HAYIRLISI OLSUN HEPİMİZ İÇİN

11 Mart 2008 Salı

NİHALE YAPTIK



RECEP DOĞAN

NURCAN ARPAÇ VE SULTAN BİRCAN


UĞURCAN ZEYLİ


DİLAN AKGÜL VE BURCU BAREL
FURKAN KARAÇAL VE KÜBRANUR AKKABAK
SİNA BERK CİHANGİROĞLU VE İBRAHİM AKSOY

7 Mart 2008 Cuma

ÇİÇEKLERİM TOMURCUKKEN


Birinci sınıftayken çiçeklerimden bir fotoğraf.(Uğurcan ve Buse)

O hallerini hatırlıyorum da; ne kadar miniciklerdi.Şimdi kocaman oldular.Hem zihinsel, hem fiziksel olarak büyüdüler. Bana "Abla" diyenleri bile vardı. Eteğimden tutup çekiştirirler, yaptıkları çalışmaları gösterebilmek için telaşlanırlardı.
Sıraya girmeyi bilmezler, hepsi birden başıma üşüşürdü.
Hele o okulun ilk günleri, annemi özledim diye ağlamaları, sınıfa girmeyenler, annesine beni bırakma diye ağlayanlar... BÜYÜDÜLER hasılı çiçeklerim.

İlerleme gösterdik, Fatihlerimiz arttı. Tabi daha mutluyum.
Uzunluk ölçüleri ile ilgili sınav sonuçları:


Furkan KARAÇAL
Sınav Puanı:100
TEBRİKLER

Ebru ÇELİK

Sınav Puanı:100

TEBRİKLER

Kübranur AKKABAK

Sınav Puanı:90

TEBRİKLER

Tufan İZGİ

Sınav Puanı:90

TEBRİKLER


Handenur DİNÇER
Sınav Puanı:99
TEBRİKLER