28 Mart 2008 Cuma
Bugün çok ilginç birgündü.
Nasıl mı?
Herşey yolundaydı. Sabah sınıfa erken geldim. Masa örtülerini serdim. Hepsini bitiremedim. Tören için aşağıya inmem gerekiyordu.
Elimdeki poşeti taşımıyayım diye masanın üzerine bıraktım.
İçimden bişey olur mu diye düşünürken andımız için hazırlıkların başladığını duydum. Aceleyle indim.
Hemen snıfa nöbetçi öğrencileri gönderdim.
Andımız bitince sınıfa çıktık. Poşet karışık görünüyordu bir baktım ki: İçinde eşimin dün fuardan aldığı hatıra para yok....
Ay birden başım döndü. İnanamadım poşeti boşalttım ama yok yok yok. Nöbetçilere sordum "Biz görmedik" dediler.
Karşı sınıfın nöbetçileri "İki sabahçı öğrenci önce bizim sınıfa sonra sizin sınıfa girdi" dediler.
Kim olduklarını anlamaya çalıştım net isim söyleyemediler.
O arada ders var, bişey yapamıyorum.
Tam öğrencilerle konuşurken müfettiş geldi.
Moral sıfırdı bende.
.......
Hayat devam ediyor, ders devam ediyor, üstelik teftiş devam ediyor.....
............
Teftiş nasıldı?
*İyiydi: Çiçeklerim çok rahattılar.
*Kötüydü: Çok basit sorularda takılıp kaldılar
*Eğlenceliydi: Müfettişimiz çok heyecanlı bir ders işledi.
*Kapsamlıydı: Her dersten ve her konudan sorular vardı.
*Bütüne Yönelikti: Benim olmadığım zamanlarla ilgili olayları da kapsayan sorular sorulunca boşlukta kaldım.
........
ÇİÇEKLERİM NASILDI?
Bence iyi.
Hele Tayfun sınırlarını zorladı. Çok aktifti.
İlk derste biraz gergindiler sonrakilerde biraz daha rahatladılar.
Bazı soruları bildikleri halde bocaladılar.
Hele "Cumhuriyet ne zaman ilan edildi?" sorusunda bocalayınca çok üzüldüm.
Müfettişimiz(Maksut Bey) benim ağzımdan konuşup "Ben size bunu öğretmiştim aslında, üstelik kaç kere üstünde durdum" deyince gülmeye başladım. Tam da demek istediklerim bunlardı.
Hem de nasıl çok üstünde durduğum bir konu..
Cümle tamamlama da iyiydiler. Zaten desin büyük bir çoğunluğu cümle tamamlamayla geçti.
Noktalama işaretleri vardı.(Yukarıda resimdeki cümleleri yazdırdı)
Konuşurken cümlelerin sonuna gelecek olan işaretleri hep doğru söylediler, ancak iş yazmaya gelince takılmışlar. Teftiş sonrası kontrol ettim.
Ama tekrarları arttırarak pekiştireceğiz bunu da.
.........
Hayat Bilgisinde de oldukça iyiydiler.
Konuları hatırlıyorlar ve doğru cevaplar verdiler.
Zaten Maksut Bey çok güzel yönlendirerek hatırlatmalar yaptı.
........
Matematik te iyiydi.
Alakasız bir iki hata oldu. Ama dikkatleri biraz dağıldı belki ondan yoksa bilebilecekleri şeylerdi kesinlikle.
........
Beden, resim, müzik konularını bile sordu. Tabi çiçeklerim yine çok iyiydiler. .......
Müzikten parçaları notalarıyla seslandirerek bulmalarını istedi. Süperdiler. Hepsini buldular.
.......
Kulüplerle ilgili bile sorular sordu.
Nasıl seçildiniz?
Başkan ve başkan yardımcısı kim?gibi sorular...
Kütüphane Kulübü ile ilgili bir karışıklık oldu.
Kulüp öğrencileri ben yokken seçilmiş ve bir ceza sonucu görev kulüp öğrencilerinden alınarak başka öğrencilere devredilmişti.
Fatura bana kesildi sanırım ama neyse...
Zaten durumun ne kadarı bana ait, ne kadarı değil kestirmek çok zor.
Gerçi müfettişimiz çok ustaydı,gerçekten.En uygun sıfat bu olur sanırım: USTA
.........
Yaşadığım en ilginç teftişti. Sınıfı baştan aşağı elekten geçirdi müfettişimiz. Bu kadar zamanda bu kadarını beklemiyordum. Dediğim gibi USTALIK bu...
Bana "Benim öğretmenliğimi beğenmediniz siz" deyince çok şaşırdım.
Ne münasebet..
Ne haddime yılların öğretmenini,müfettişini ben nasıl beğenmem. Aksine çok güzeldi bence, neden öyle söylediğini pek anlamlandıramadım.
Belki yüzüm biraz asıktı sabahki olaydan dolayı ondan olabilir.
Halbuki müfettişimizle çok çok eğlendik. Sormak istediğim soruları bile sordum.
Velilerle ilgili konuştuk. Kendi hayatından bile örnekler verdi.
Birçok konu da hemfikir olduğumuzu gördüm.
En çok ta müfettişimizin İNSANA DEĞER VEREN biri olduğunu gördüm.
Bu beni çok sevindirdi.
Öyle bir hava yaşattı ki sınıfta sanki O bizi değilde biz Onu denetliyormuş gibi oldu. Ayy hayran oldum. Teknik taktik yöntem süper.
Hayatta bunu başarmak çok zor gibi geliyor.
Belki yıllar bize de bu özelliği bahşeder.
Ben Yasemin olarak bu olgunluğa adayım... Çok çok çok isterim..
............
Ne kadar güzel birşey yaa: Müfettişle sınıfta, derste eğlendik diyebiliyorum. Eskiden olsa böyle söylenebilir miydi? Hiç sanmıyorum.
Çok şanslıyız.
..........
Ayrıca Maksut Bey tarafından ŞİŞLİ İLÇESİ en genç bayan öğretmeni seçilmiştim, iki yıl önce seminer döneminde.
EEE yaşlandık artık tabi. Aradan çok şey geçti, çok şey değişti.
ANNE oldum mesela.
.........
Keşke sabahki olay olmasaydı hala çok üzgünüm...
O benim için çok değerliydi.
Mali değeri şekli şemali hiç bişey...
Üzerindeki yazı: AŞK KAİNATIN YARADILIŞ SEBEBİDİR...
ooofff OF.
........
Ayrıca bugün sınıfımız en temiz sınıf seçildi.
Yaşasııııın.
Çiçeklerim, TEMİZ ÇİÇEKLERİM benim.
Ayrıca bu konuda Hamiyet SEYMANER'İ de kutluyorum. Sınıfın temizliğinden sorumluydu bugün ve çok başarılıydı.
HEPİNİZİ KOKLAYARAK ÖPÜYORUM"
24 Mart 2008 Pazartesi
Hedefi tam 12'den vurmuşum..
Hayat Bilgisi dersi için her sabah sevgi sözcükleri yazıyoruz.
Öğrencilerimden Kübranur AKKABAK bir yazısında amacıma ulaştığımı gösterdi. Yazıyı aynen aktarıyorum:
SEVGİ SÖZCÜKLERİ
Öğretmenimiz ilk geldiğinde sevgi sözcükleri yazdırırdı. Ama ben bunları neden yazdığımızı bilmiyordum.
Birgün bir arkadaşımız öğretmenimize:
- Öğretmenim neden bu sevgi sözcüklerini yazıyoruz? diye sordu
Öğretmenimiz cevap verdi:
-Çünkü bu sevgi sözcüklerini annenize, babanıza, ağabeyinize, ablanıza, kardeşlerinize..... sevdiklerinize söyleyin diye size yazdırıyorum, dedi.
SEVGİ SÖZCÜKLERİMİZDEN ÖRNEKLER:
Benim küçük bebeğim, gülüm, meleğim, gül parem, dünyalar güzeli, prensesim, en iyi dostum, şekerim, küçük kraliçem, canım kardeşim, hayatım, gül papatyam, biricik aşkım, güzel gözlüm, canım babam, hayatım, canım kardeşim, bal çiçeğim, canım, canım öğretmenim, benim biricik anneciğim, kırmızı gülüm, heyecanım, sevgi kelebeğim, ilk aşkım, binbir çiçeğim,sünbülüm, menekşem, pırıltım,gözümün nuru, herşeyim, güneşim....
23 Mart 2008 Pazar
1.TAYFUN KESKİN 45
2.NERİMAN ÇİFTÇİ 15
3.DİLAN AKGÜL 85
4.CEMALCAN BAŞ 95
5.FURKAN KARAÇAL 100
6.RECEP DOĞAN 95
7.TUFAN İZGİ 100
8.EBRU ÇELİK 100
9.NURCAN ARPAÇ 80
10.HASAN ARPAÇ 45
11.İBRAHİM AKSOY 35
12.RABİA OTUR -
13.SENANUR YÖNDEM 45
14.HANDENUR DİNÇER 90
15.ZEHRA DERİNCE 70
16.KÜBRANUR AKKABAK 90
17.ÖZNUR SARI 48
18.ÖZCAN TAFLAN 85
19.FURKAN UZUNYURT 63
20.BUSE CAN 70
21.S.BERK CİHANGİROĞLU 85
22.SULTAN BİRCAN 80
23.MUSTAFA CANBAZ 45
24.KENAN EYİ Devamsız
25.SAMET BÜLBÜL 80
26.UĞURCAN ZEYLİ 85
27.ALİ BERTUĞ BAĞCI 78
28.BURCU BAREL 45
29.KADER ŞAHİN 21
30.A.ABDULLAH KESKİN 55
31.HAMİYET SEYMANER 10
32.KEREM GÜNDOĞDU 80
33.BERKANT CEYLAN 50
21 Mart 2008 Cuma
13 Mart 2008 Perşembe
(Ziya Gökalp)
Çocuktum, ufacıktım,
Top oynadım,acıktım.
Buldum yerde bir erik,
Kaptı bir Ala Geyik.
Geyik kaçtı ormana,
Bindim bir ak doğana.
Doğan, yolu şaşırdı,
Kaf Dağından aşırdı.
Attı beni bir göle;
Gölden çıktım bir çöle,
Çölde buldum izini,
Koştum, tuttum dizini.
Geyik beni görünce,
Düştü büyük sevince.
Verdi bana bir elma,
Dedi, dinlenme, durma.
Dağdan yürü, kırdan git,
Altın Köşke çabuk yet.
Seni bekler ezeli,
Orda dünya güzeli.
Bin yıllık çile doldu!
Bunu dedi, kayboldu.
Yedim sırlı elmayı,
Gördüm gizli dünyayı.
Gündüz oldu, geceler;
Ak sakallı cüceler,
Korkunç devler hortladı,
Cinler, cirit oynadı.
Kesik başlar yürürdü,
Saçlarını sürürdü.
Bir de baktım, melekler,
Başlarında çiçekler.
Devlere el bağlıyor,
Gizli gizli ağlıyor.
Kılıcımı çıkardım,
Perileri kurtardım.
Kurtardığım periler,
Adım adım geriler,
Kanadını açardı,
Selam verir, kaçardı.
Az, uz gittim, dolaştım,
Altın Köşke ulaştım.
Bir kapısı açıktı,
Öteki kapanıktı.
Kapalıyı açarak,
Açığa vurdum kapak.
At önünde et vardı,
İt, ot yemez ağlardı;
Otu ata yedirdim,
Eti ite yedirdim.
Açtım bir elmas oda;
Dev şahı uykuda
Gördüm, kestim başını,
Dedim, Ey dev nerede?
Nerede Dünya Güzeli?
Dedi, Elinde eli!
Döndüm, baktım.
Bir Kırgız
Elbiseli güzel kız.
Durmuş, bakar yanımda,
Şimşek çaktı canımda.
Güldü, dedi, Türk Beyi!
Tanıdın mı geyiği?
Kimse, beni bu devden
Alamazdı.
Ancak sen,
Kaya deldin, dağ yardın,
Geldin, beni kurtardın.
Ah o imiş anladım,
Sevincimden ağladım,
Dedim, Turan Meleği!
Türkün yüce dileği!
Yüz milyon Türk bu anda
Seni bekler Turanda.
Haydi, çabuk varalım,
Karanlığı yaralım;
Sönük ocak canlansın,
Yoksul ülke şanlansın
İndik, iti okşadık,
At sırtına atladık.
Geçtik nice dağ, kaya,
Geldik Demirkapıya.
Kapanması, çok yıldı,
Açıl! dedim, açıldı.
Yol verince gizli yurt,
Aldı bizi Bozkurt,
Kaf Dağından geçirdi,
Türk Eline getirdi.
Bugün okula yine bir gül geldi; SARIGÜL.
E bu sefer çok güzel haberler getirmiş: OKULUMUZ YIKILIYOR.
Yerine daha büyük ve etütlü bir okul yapılacakmış.
.........
Habersiz bir baskın oldu, başkanımızın misafirliği ama sevindirdi doğrusu.
Gerçi her olaya, herşeye hemen sevinip hemen üzülmemek gerek.
Rabbim hayırlısını versin.
Çiçeklerim için, benim için,kuzucuğum için,velilerim için, idaremiz için... herkes için hayırlısı olsun.
...........
Benim üzerinde durduğum ve esasen istediğim şey ÇİÇEKLERİMİN ÇALIŞMA AZMİNİN ARTMASI....
Eğitim ortamının iyileştirilmesi tabi ki çok önemli ama kıymeti bilinirse.
.........
Kıymeti nasıl bilinir?
Daha çok çalışarak.
Çok klasik oldu söylenişi, DAHA ÇOK ÇALIŞMAK.
Ama asıl önemlisi hergün ve düzenli çalışmak.
Hergün ödevlerin yapılması ve bir sonraki güne hazırlanılması.
........
Bol bol kitap okunması.
Kitap okuma etkinliğinin kazandırdıkları o kadar çok ki.
Sadece Türkçe dersi için değil diğer dersler için de önemli. Anlama ve algılama için önemli. Hayat için önemli.
.........
Yeni okul fikri heryeni şey gibi heyecanlandırıcı.
Zaman ne gösterir kime kısmet olur kime olmaz bilinmez.
HAYIRLISI OLSUN HEPİMİZ İÇİN
11 Mart 2008 Salı
7 Mart 2008 Cuma
O hallerini hatırlıyorum da; ne kadar miniciklerdi.Şimdi kocaman oldular.Hem zihinsel, hem fiziksel olarak büyüdüler. Bana "Abla" diyenleri bile vardı. Eteğimden tutup çekiştirirler, yaptıkları çalışmaları gösterebilmek için telaşlanırlardı.
5 Mart 2008 Çarşamba
Ben bir öğretmenim, ellerim bazen yıldızlara erişir. Geceleri topladığım yıldızları umutlarımın saçlarına düşürürüm. Zaman olur, güneş olurum. Karanlığın üstüne sabah gibi çöküveririm.
Gözlerimden parıldayan mavilikler akar sınıfıma, azgın bir nehir olur, alır götürür çiçeklerimi uzak diyarlara.
Yüzlerdeki hebir umut dolu bakış, beni bağlar hayata.. O umutlardır ki, karanlık dolu umutsuzlukların aydınlık seher yıldızlarıdır. Bu aydınlıklara hasrettir ay yıldız ülkesi, nice zamandır.
Bir bahçıvan edasıyla devşiririm sınıfımdaki umut goncalarımı.Her birine ayrı bir sevgi yağmuru yağdırırım. Umutsuzluk rüzgarlarına karşı, onları gökkuşağımla sarıp sarmalarım.
Ben har ders, sevgi menekşelerime, kuşlara hayran olmayı öğretirim. Onlar gibi uçmayı değil, onlar gibi özgür olmayı düşlesinler diye.
Aslında sözü çok uzattım. Öğretmen dediğin bunları biryerlerden öğrenmez. O muhteşem yüreğinin sevgisi sayesinde bunları yaşar ve yaşatır. Beni daha fazla oyalama, bırak sınıfıma gidip kendimden geçeyim. Öğretmen olayım...
Öğretmenin Günlüğü(319-320)-Nurullah Abalı-Çamlıca Kız lisesi
Etiketler: Öğretmenin Günlüğünden
Türkçe dersinde işlediğimiz "Ne Olsam" parçasının etkinliklerinden mesleklerle ilgili şiir yazdı çiçeklerim.
İçlerinden bazı örnekler... MESLEKLER
Bir meslek var,
Heryeri temiz yapar.
Bir meslek var,
Heryeri sular.
Bir meslek var,
Her çöpü toplar.
Bir meslek var,
Her çocuğu sever.
Berkant CEYLAN MESLEK
Çok çalışıp çok uğraşmak,
Emeğini boşa harcamamak,
Gece gündüz çalışmak,
İşte buna meslek denir.
İşini aksatmamak,
Gereğini yapmak,
Parasını almak,
İşte buna meslek denir.
Sultan BİRCAN
4 Mart 2008 Salı
Sınıfımızda yapılan doğru davranışları markalarla ödüllendiriyoruz. Ay sonunda markası en fazla olanı da bir hediye ile ödüllendiriyoruz.
Şubat ayı marka birincisi Ebru ÇELİK. Toplam 14 markası vardı.
Mart ayı birincisi merakla bekleniyor...
Etiketler: Sınıfımızın Marka Birincisi
3 Mart 2008 Pazartesi
Bugün okulumuza Sayın Mustafa SARIGÜL geldi. Geldi geldi de.. Haberleri pek hoş gelmedi. Okulumuzun yıkılıp yenileneceğini sanıyorduk. Ancak bunun yerine uzun yıllardır planlanan başka bir okulun yapılacağını öğrendik. Büyük bir ihtimalle bizimki yine aynı tas ve aynı hamamla devam edecekmiş.
..........................
Haber sonrası velilerimden bir grupla görüştüm. Habere pek sevinmediler tabi.
.........................
Öğrencilerim yine coştu. Müzikle dans ettiler ve tabiii en büyük başkan bizim başkan çığlıkları...
........................
SEVGİYLE...
Etiketler: MATEMATİK SINAV BİRİNCİLERİ
2 Mart 2008 Pazar
- Sınıf bizim aynamızdır, biz nasılsak sınıfımızda öyle olur.
- Parmak kaldırıp söz almadan konuşulmaz.
- Konuşan bir arkadaşımızın ve öğretmenimizin sözü kesilmez.
- Sınıfta her zaman temizlik hakimdir. Çöp kutusu dışında bir yere çöp atılmaz. Kazara düşenler gören ilk kişi tarafından çöpe atılır.
- Ders zili çalar çalmaz sınıfa girilip ders araç gereçleri hazırlanır.
- Teneffüs zili çalınca öğretmenin "ÇIKABİLİRSİNİZ" sözünü duymadan çıkılmaz.
- Hergün sınıf nöbetçileri sınıfın temizliğini kontrolden, sınıfın havalandırılmasından ve güvenliğinden sorumludur.
- Sınıfın tüm eşyaları özenli olarak kullanılır.
- Öğretmenimizin ya da bir arkadaşımızın eşyaları izinsiz kullanılmaz.
- Sınıfta ya da dışarda yapılacak herhangi bir etkinlik için daima sıraya girilir, karmaşa olmaz.
1 Mart 2008 Cumartesi
Sınıfımız bugün itibariyle 33 kişidir. Yarın ne olur bilinmez...
İşte müthiş 33:
1.TAYFUN KESKİN
2.NERİMAN ÇİFTÇİ
3.DİLAN AKGÜL
4.CEMALCAN BAŞ
5.FURKAN KARAÇAL
6.RECEP DOĞAN
7.TUFAN İZGİ
8.EBRU ÇELİK
9.NURCAN ARPAÇ
10.HASAN ARPAÇ
11.İBRAHİM AKSOY
12.RABİA OTUR
13.SENANUR YÖNDEM
14.HANDENUR DİNÇER
15.ZEHRA DERİNCE
16.KÜBRANUR AKKABAK
17.ÖZNUR SARI
18.ÖZCAN TAFLAN
19.FURKAN UZUNYURT
20.BUSE CAN
21.S.BERK CİHANGİROĞLU
22.SULTAN BİRCAN
23.MUSTAFA CANBAZ
24.KENAN EYİ
25.SAMET BÜLBÜL
26.UĞURCAN ZEYLİ
27.ALİ BERTUĞ BAĞCI
28.BURCU BAREL
29.KADER ŞAHİN
30.A.ABDULLAH KESKİN
31.HAMİYET SEYMANER
32.KEREM GÜNDOĞDU
33.BERKANT CEYLAN
Çiçeklerimle birinci sınıfta başlayan maceramız 2.sınıfın 2.döneminde "Dünya Varlğımın" gelişiyle biraz duraksadı. Ama herşeye rağmen kaldığı yerden devam ediyor. Herşeye reğmen diyorum çünkü doğum iznimden sonra sınıfıma dönememek gibi birşey söz konusu olmuştu. Ama hak yerini buldu ve bendeniz çiçeklerime kavuştum. Tabi biraz susuz kalmışlardı. Ben de...
Şimdilerde susuzluğumuzu çalışarak dindiriyoruz. 3.sınıfın 2.dönemine başladık. Çiçeklerimi çok seviyorum. Onlar benim mis kokulularım. Binbir çiçeğim.. Gülüm, lalem, papatyam, sümbülüm, menekşem, sardunyam, orkidem, hanımelim, gelinciğim,karanfilim...... bazen de kaktüslerim.
Hergün yeniden, yeniden açan çiçeklerim.
Mis kokan, yumuşacık çiçeklerim.
Neşe saçan çiçeklerim.
Heyecan dolu çiçeklerim.
Meraklı çiçeklerim.
Tatlı, ballı çiçeklerim.
Sevgili, sevgi dolu çiçeklerim.
HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUM